Şili: “Emekçi Çocuklarına Üniversite Eğitimi Yasak”

Şili’den Komünist Parti (Proleter Eylem) - PC(AP) Merkezi İletişim Komitesi ile Şili’deki gençlik isyanının nedenlerini ve geleceğini konuştuk.

*Şili’de gençlik neden isyan ediyor? Somut talepleri neler ve isyanın daha derindeki sebepleri neler?

Somut talepler; eğitimde kâra son, halk için ve nitelikli eğitim. Bu talebi anlamak için, Şili’de eğitimin büyük bölümünün, temel, orta ve yüksek eğitim düzeyleri gibi çeşitli düzeylerde, pazarın bir parçasını oluşturduğunu ve arz talep üzerinden işlediğini göz önünde bulundurmak gerekir, öyle ki yüksek eğitim ya da üniversite eğitimi emekçi çocuklarına yasak hale gelir. Eğer bunlar, eğitimlerini tamamladıktan sonra ancak birkaç yıllık çalışmayla ödeyebilecekleri şekilde yüksek faizlerle bankalara borçlanmazlarsa.

Ancak şüphesiz, öğrenci isyanı somut taleplerden çok daha fazlasıdır. O, tüm dünyada eşitsizlik seviyesinin en fazla olduğu toplumlardan birini, neoliberalizmin cenneti olan bir ülkeyi merkez alan bir toplumsal patlamadır. Düzenin siyasi bloklarının, hükümetteki "Alianza'nın*. kozmetik muhalefet olan "Concertacion"** artı revizyonist Şili “Komünist” Partisi'nin itibarının yerlere düştüğü, tüm kurumsal sistemin, faşist diktatörlükten miras alınan anayasanın reddedildiği ve Kurucu Meclis ve yeni Anayasa için mücadele edildiği bir süreçte patlak vermiştir.

Hemen hemen bir buçuk yıldır işbaşında olan şimdiki "Alianza" hükümeti, yani eski Pinoşeci sağ, toplumsal bıkkınlık, halkın eğitim, sağlık, konut, işçi haklan gibi konulardaki talepleri, çevre sorunları, yerli halkların haklan vb. vb. durumu yönetmekle karşı karşıya kaldı. Hem de açıkça kapitalizmin ve patronların yüzüne sahip olarak. Bu da onu daha önceki hükümetlerden ayrılıyordu. Çünkü daha öncekiler kapitalistlerin ve emperyalizmin işbirlikçilerinin ta kendileri olsalar da, “ilerici”, sosyal-demokrat ya da sosyal Hristiyan maskelerinin arkasına saklanıyorlardı. Bu şekilde ve tabii paranın ve satılık medyanın gücüyle, kurumlaşmış toplumsal örgütlenmelerin önemli çoğunluğunu maniple edebiliyorlardı.

Kurucu Meclis ve Yeni Siyasi Anayasa taleplerinin yanı sıra, şu anda % 78'i özel işletmelerde, özellikle de emperyalist şirketlerde olan bakır mineralinin yeniden ulusallaştırılması isteniyor. Vurgulamak gerekir ki Şili gezegenin yüzölçümünün % 0.25'ini oluşturuyor ve dünya bakır rezervlerinin % 35'ini bulunduruyor. Diğer ülkelere kıyasla da gayet iyi bir yasa ve ucuz sömürü masrafları var.

*Sizin örgütünüz bu mücadeleler içerisinde nasıl bir rol oynadı?

Şili Komünist Partisi (Proleter Eylem)'den komünistler olarak tüm halk mücadelelerinin parçasıyız. Bu mücadeleleri teşvik eden, örgütleyen ve somutta hayata geçirenlerdendik. Bu amaçla üç düzeyde çalıştık. Birincisi, öğrencilerin doğal örgütlenmesi üzerinden. Yani Liseli Öğrenci Merkezleri ve Üniversite Öğrencileri Koordinasyonları ve Federasyonları. İkincisi, özel araçlar üzerinden. Liseli Öğrenci Birlikleri (UES) ve Yüksek Öğrenim Öğrencileri Koordinasyonu (CEES) gibi. Üçüncüsü, açıktan PC(AP) olarak, yani parti olarak.

Bugün öğrenci hareketi içerisindeki varlığımızı ve etkimizi belirgin biçimde artırdık. Bunun temelinde, harekete geçen kitlelerin büyük çoğunluğunun yükselttiği taleplerle PC(AP) politikalarının şu veya bu biçimde benzeşmesi yatıyor. Bu taleplerin hareketler başlamadan önceki dönemde biz komünistlerin şiarları olduğunu göz önünde bulundurmak gerekir.

Çok açıkça söyleyebiliriz ki gençlik-öğrenci hareketinde mücadelelerde en ön saflardaydık, siyasal anlamda öncü bir rol oynadık ve örgütsel varlık anlamında da gözle görülür biçimde ilerledik.

*Bu hareketin geleceğine ilişkin ne düşünüyorsunuz?

Geçtiğimiz yılların eylemliliklerinden farklı olarak bugünküler büyük bir siyasi ve örgütsel birikime sahip ve bu da onun geleceğini belirleyecek.

Bugün öğrenci hareketinin bağrında, genel anlamda, iki tutum arasında yoğun bir mücadele veriliyor. Biri sadece eğitim alanı çerçevesinde çözümler arıyor ve düzenin kuramlarıyla ve hükümetle uzlaşmaya hazır. Diğeri mücadeleyi salt öğrenci mücadelesinin ötesine taşımak istiyor ve demokratik halkçı yeni Şili'ye dek ilerlemek gerektiğini savunuyor.

Şu andaki öğrenci hareketinin acil sonucu ne olursa olsun, toplumsal dönüşümün büyük çizgileri kuruldu ve Şili'de yeni ve daha büyük öğrenci ve halk mücadelelerinin habercisi.

*Diğer toplumsal kesimlerin mücadeleleri ne durumda?

Son zamanlarda eylemlilikler ülkedeki diğer toplumsal kesimlere sıçradı. Çevre hareketi, yerli halkların, özellikle Mapuche halkının mücadeleleri. Ama aynı zamanda bakır madencilerinden liman işçilerine, sağlık, banka, kamu sektörü çalışanlarına vb. yayıldı.

Şili'de toplumsal hareket devrim, bağımsızlık, antiemperyalizm ve toplumsal dönüşümler anlamında değişimleri merkezine alıyor ve ilan ediyor. Biz de PC(AP) olarak bunları sosyalizm için genel savaşım bakış açısıyla ele alıyoruz.

*Bu hareket üzerinde en fazla etkisi olan siyasal kuvvetler hangileri? Burjuva medya Camila Vallejo’yu ve Concertacion’u öne çıkarıyor?

Şu anda tüm herkes kendisini Pinera'nın girişimci hükümetine "muhalif’ gösteriyor. Ancak hegemon bir güç yok ortada ve üstelik, öğrenci hareketinin genel siyasi amaçlan net olsa da, belirtmemiz gerekir ki, medyanın "Concertacion” ya da revizyonist "K”P'den şu veya bu yöneticiyi hareketin lideri olarak gösterme çabalarına rağmen, bu doğru değil. Tabandan ya da orta düzeyde kolektif önderlikler hareketlerin başını çekiyor.

*Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki isyan süreçleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu isyanların sizdeki etkileri nelerdi?

Çok büyük ilgiyle izliyoruz ve bizce birbirinden değişik nitelikte olaylar toplamı söz konusu. Bir yanda Tunus ve Mısır'da geniş halk kitlelerinin demokratik ayaklanmaları var, bunlar açıkça gerici ve emperyalizmin işbirlikçisi hükümetlere diz çöktürdüler. Diğer yanda çeşitli halkların memnuniyetsizliğinin ve demokratik özlemlerinin emperyalizm tarafından kullanılması ve sürekliliğini güvencelemesi var. NATO ve Siyonizm Libya'ya adice müdahale ediyorlar, Suriye'yi tehdit ediyorlar, gerçek ve dizginsiz bir yeniden sömürgeleştirme süreci içindeler. Biz komünistler bu durumu büyük dikkatle izlemeliyiz, herhangi bir rejime yedeklenmeden ve bunların doğasını gizlemeden, antiemperyalist mücadelelerin, NATO karşıtı mücadelelerin, çeşitli emperyalist güçlerin saldırısı altındaki ülkelerin bağımsızlığı ve bütünlüğü için mücadelenin merkezinde yer almalıyız.

Bunların burjuva anlamda da olsa devrimler olduğundan emin değiliz. Biz halk mücadeleleri, demokratik mücadeleler, toplumsal adalet talebi görüyoruz. Bu mücadelelerin çoğunun, sosyalist devrim için mücadelenin parçası olan demokratik halkçı savaşım süreçleri ve ilerlemeler olarak nitelenmesini daha doğru buluyoruz.

Dipnotlar

*Concertacion: “Uzlaşı”. Şili’nin bir önceki devlet başkanı Michelle Bachelet Jeria hükümeti de dahil, askeri cuntanın sona erdiği 1990’dan yılından bu yana sürekli olarak Şili hükümetini oluşturmuş olan, sosyal demokratlar, sol Hristiyanlar, sosyal liberaller ve Hristiyan demokratların “Demokrasi İçin Partiler Uzlaşısı” isimli koalisyonu. 1987’de diktatör Pinochet’nin siyasal partilerin kurulmasına izin veren yasayı çıkarmasının ardından, askeri cuntaya karşı mücadele güçlerini burjuva hegemonya altına alma ve parlamenter sisteme dönüşün burjuvazi ve emperyalistler cephesinden hazırlığını yapma temelinde, 1988’de kuruldu.

**Alianza: “İttifak”. Ulusal Yenilenme ve Bağımsız Demokratik Birlik başta olmak üzere burjuva merkez sağ partilerinden oluşan “Şili İçin İttifak” isimli koalisyon. 1989’da “Demokrasi ve İlerleme” adıyla kuruldu. Çeşitli isim değişiklikleri yapan koalisyon en son 2009’da “Şili İçin İttifak” adını değiştirerek “Değişim İçin Koalisyon” adını aldı. 2010 yılındaki başkanlık seçimlerinde koalisyonun adayı Sebastian Pinera, Şili Devlet Başkanı oldu.

Marksist Teori

Yaygın Süreli Yayın
Varyos Yay. San ve Tic. Ltd. Şti. İmtiyaz Sahibi: Şengül Güneş Bali
Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Şengül Güneş Bali

Bize Ulaşın

Çakırağa Mah. Çakırağa Cami Sokak Birlik Apt.
No: 8/10 Aksaray/İstanbul (0212) 529 15 94
E-posta: info@marksistteori.org Twitter: @mt_dergi