MLKP Akıntıya Karşı Bir Duruş ve Devrime Bir Yol Arayışıdır

MLKP'nin kuruluşunun 27. yıl dönümü. Komünist öncü, sömürgeci faşist diktatörlüğün karşı devrimci kuşatması ve tasfiyeci saldırısı koşullarında, sert sınıf mücadeleleriyle devrimci siyasal bir özne olarak kendi tarihini yapmaya devam ediyor. MLKP'nin kuruluşu ve onun "Birlik Devrimi", özgürlük ve sosyalizm savaşımında bir  zihniyet değişikliği, siyasi, örgütsel ve tarihsel mücadele pratiğidir. Her yönüyle gruplar dünyasının aşılmasıdır. Bu yürüyüş, coğrafyamızın da ötesinde, bölgede ve dünyada ML teori, program, strateji ve taktik; ML örgüt, mücadele araç ve biçimleri, kadın özgürlük mücadelesi gibi konularda da önemli tarihsel eşiklere işaret eden bir anlam ve içeriğe sahiptir. MLKP'nin varoluşu, sınıf mücadelesinin bir ihtiyacıydı. Ve bu tarihi, işçi sınıfı ve ezilenleri zafere götürecek devrimci siyasal mücadeleye bağlı gerçekleşmeye devam ediyor.

O nedenle coğrafyamızda devrimci siyasetin adresi MLKP'nin dünü, bugünü ve geleceği, devrimin toplumsal dinamikleri işçi sınıfı, emekçi halklar, kadınlar ve gençler nezdinde önem arz etmektedir.

Zira MLKP'nin kuruluşu, kendi durumuna devrimci bir müdahaledir. Devrimci hareketin tarihi içinde yeni kopuş ve sıçramalarla devrimci kendiliğindenciliği aşmaya yönelmesinin ilanıdır.

MLKP'nin çeyrek asırlık mücadele tarihine sığdırdığı Gazi ayaklanmasına önderliği, Gezi-Haziran ayaklanmasına devrimci öncülüğü, Kuzey Kürdistan'da sömürgeciliğe karşı savaş pratiği, Rojava Devrimi ve savunmasına katılması, halkçı demokratik cephe ve birleşik devrimci hareketin kurulmasında temel bir özne olarak yer alması, kadın özgürlük mücadelesinin komünist bileşeni olarak teorik, siyasal ve örgütsel alandaki gelişimiyle ülke, bölge ve dünya devrimi diyalektiğindeki varoluşu bir tesadüf değildir. Devrimci irade, bilinç ve kasıtla kendi yetmeyen durumuna bir müdahalesi ve devrimci sonuçlarının ortaya çıkmasıdır.   

MLKP, hangi tarihsel ve siyasal koşullar altında doğdu?

1990'lı yıllar, kapitalizmin emperyalist küreselleşme dönemine girdiği, neoliberal saldırı politikalarının bütün dünyada siyasi, iktisadi ve toplumsal sonuçlarının yansıdığı tarihsel koşullardı. Sosyal emperyalist Sovyetler Birliği ve Doğu Avrupa'daki modern revizyonist yönetimlerin çözüldüğü, klasik kapitalizme açıldığı; kapitalizmin zaferini ilan ettiği yıllardı.

Burjuvazi ve ideologlarının, “elveda proletarya” dediği, “kapitalizmin ezeli ve ebedi” olduğunu, “tarihin sonu”nun geldiğini, “sosyalizmin insan doğasına” aykırı olduğunu propaganda ettiği bir dönemdi. Dünya devrimci ve komünist hareketi bakımında siyasi-ideolojik, örgütsel bir moral yıkıntı ve tahribat yaşanıyordu. Bu yıllarda, birçok “komünist ve devrimci” parti ya tasfiye yoluna girdi. Ya da sosyal demokrat partilere dönüştü.

Ama bu aynı yıllar, neoliberal saldırı politikalarına karşı bütün dünyada işçi sınıfı ve ezilenlerin direnişlerle meydanları doldurduğu ve kapitalizme karşı mücadele yürüttüğü, “başka bir dünya” arayışı içinde oldukları; yerel, bölgesel ve  uluslararası alanlarda enternasyonal kitle hareketlerinin yükselişe geçtiği yıllardı.

Türkiye'de ise, 12 Eylül 1980'de askeri faşist diktatörlük, ilerici ve devrimci harekette ağır siyasi, ideolojik ve örgütsel sonuçlara yol açmıştı. Devrimci  hareketin savaşmadan yenilgi yaşamasının ağır sonuçları ve yansımaları uzun yıllar varlığını sürdürdü. 1980 askeri faşist rejimin karşısındaki yenilgi, kendisiyle birlikte bir çok yapı için adete 1980-1987 yılları arasında bir devrimci faaliyetsizlik dönemini getirdi.

1980 öncesinde Türkiye'deki devrimci siyasi ve ideolojik hegemonya ya da iklim, yenilgi sonrasında yerini büyük bir siyasi yıkım, erime ve tahribata bırakmıştı. Siyasi ve ideolojik bir boşluk doğmuştu. Türk-İslam sentezci siyasi ve ideolojik karşı devrimci hegemonya, bu yıllarda dini gericilik ve ırkçılığı yoğun biçimde üretmeye başladı. Bu yolu, faşist Kenan Evren ve askeri çetesi açtı. “Sol güçler”in kadro ve aktivistlerinin küçümsenmeyecek kesimi liberal ya da reformist parti ve örgütlere yöneldiler, devrimci siyaset sınırlı güçlerle yürütüldü. Bu yıllarda devrimci bir silkiniş, uyanış ve örgütlenme çağrısı, akıntıya karşı kürek çekmeye benzerdi. Büyük devrimci bir irade ve ideolojik sağlamlık gerektirirdi. MLKP'nin mayası, çimentosu denilen şey de, bu ağır siyasi koşullara meydan okuma, akıntıya karşı duruş ve oradan kendisine bir devrimci yol arayışı ısrarıyla gerçekleşmiştir. Bu durum, MLKP'nin bütün tarihi boyunca ortaya koyduğu devrimci militan çizgide yürümesinin devrimci mirası ve zemini olmuştur.

Özetlersek: emperyalist küreselleşme ve neoliberal saldırılar, SB ve Doğu Avrupa'daki çözülme, 12 Eylül'ün yıkımı ve sonuçları koşullarında komünist örgütler, gruplar, kadrolar ve militanlar “komünistlerin birliği” çalışmalarını başlattı ve yürüttüler.

Şüphesiz ki, komünistlerin birliği düşüncesi ve iradesi, yaşanan bu ağır sürecin bir muhasebesi, değerlendirmesi ve özeleştirel yaklaşımının olduğu gibi, askeri faşist rejim koşullarındaki etkisiz pratik politik varoluşun ihtiyacı ve ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Zira, 1980 öncesi bir devrimci yükseliş dönemi, bir devrimci durum süreci yaşanmıştı. Ve devrim iddialı grupların ve örgütlerin ise, bu sürece bir “devrimci kendiliğindencilik” tarihi tanıklık etmişti. Bütün bunlar siyaset ve örgütlenmede bir yenilenme, sıçrama; geleneksel ve tarihsel olanın hem sürdürücüsü ve  devamı, hem de bazı yönleriyle devrimci bir kopuşu, sıçrayışı ve farklılaşmayı getiriyordu. MLKP önceli bileşenler, bunu yaptılar!

1990'lı yıllar, coğrafyamızda devrimci dinamikler ve güçleri yeniden yapılandırma, örgütleme ve devrimci siyaseti yükseltmenin toplumsal, tarihsel ve siyasal zeminini yarattı.  

Kürdistan'da başlayan Kürt özgürlük devrimi ve Batı'da yükselişe geçen işçi sınıfı hareketi, birleşik bir devrimin toplumsal bir zemini olarak devrimci öznenin önüne siyasi ve örgütsel görevler koyuyordu. Bu görevler, süregelen araç ve mücadele biçimleriyle, devrimci kendiliğindencilik halleriyle yerine getirilemezdi. Siyasal mücadelede, devrime götürecek özneyi yeniden örgütlenmeyi, zihniyette, tarzda değişimi gerekli kılıyordu. Sınıf mücadelesi, siyasal mücadele bu zor, ama başarı getirecek görevi yerine getirmeyi bekliyordu.

Devrim ve sosyalizm iddialı komünist grup ve kadrolar, MLKP'ye gidecek adımların yöntemini, pratik politikaları ve hareket planlarını görüşme, toplantı ve konferanslarla konuşmaya ve   oluşturmaya başladılar. Kendi birlik modellerini, devrimci pratik adımları ve iç mücadeleleriyle oluşturdular. Bunun ilk adımının da, fiziki olarak dokunma, temas ve devrimci pratikte yoldaşlaşmayla gerçekleşeceğini öngördüler. Çünkü devrimci iradeleşme ve militanlaşmanın güvencesi devrimci pratikti, ve ancak bu pratik devrimci ilişkilerde güven getirebilirdi. Düşünce ve pratik uyumuna, tutarlılığına ihtiyaç vardı.

Komünistlerin birliği çalışmaları ve mücadelesi, aynı zamanda birliğin muhatabı örgüt ve grupları, kendi tarihlerine eleştirel yaklaşmalarını, kendi tarihleri ve diğer muhatapların gelişim süreçlerini incelemelerini gündeme getirdi. Bu iç ve gruplar arası tartışmalar, toplantılar ve yazışmalar başka bir gerçeği de ortaya çıkarıyordu. MLKP önceli grup ve örgütlerin kendi tarihlerindeki teorik, siyasi ve örgütsel gelişimleri, birbirlerinden ayrı durarak ve fakat bir etkileşim ve birbirlerini gözleme içerisinde kalarak paralel bir evrimleşme, benzer siyasi ve ideolojik etkileşim süreci içerisinde gerçekleştirdikleri görüldü. Pratik politikaları, taktikleri ve örgütsel çalışma tarzları önemli ölçüde benzerlikler taşımaktaydı.

Şüphesiz ki, MLKP de birleşme mücadelesi, MLKP özgülünde gerçekleşen başarılı bir birlik deneyimi olmuştur. Bu deneyimin de kendi iç ve gruplar arası zorlukları, sıkıntıları ve krizleri kaçınılmazdı. Ama bütün bu krizli ve kaotik süreçlerin başarılı yönetilmesi, MLKP'nin kuruluşuna götürmüştür.  Komünistlerin bu başarılı birlik çalışmaları ve mücadelesi, MLKP'nin varoluşunda başarılı olunca, daha sonrasında coğrafyamızda antifaşist, antisömürgeci birleşik devrimci mücadelenin oluşumu ve yaratılmasında küçümsenemez bir rol oynadı. Bölgede ve dünyada devrimci ve komünist güçlerin örgütlenmesi ve merkezileşmesinde de ihmal edilmeyecek bir deneyim olarak tarihteki yerini alacaktır.

MLKP'nin birlik deneyimi ve sonuçları

Birlik, siyasal mücadelenin bir ihtiyacıydı. Dolayısıyla birlik çalışmaları ve mücadelesi, sadece siyasal bir sorun değil, aynı zamanda ilkesel bir sorun olarak görülerek ele alındı. Zira komünistlerin dağınık, parçalı ve etkisiz durumları, sadece devrimci kendiliğindencilik değil, aynı zamanda kendini tekrar, işçi sınıfı ve kitlelere “aynı “ slogan, mücadele araç ve biçimleriyle gitmeyi getiriyordu. Bu yoğun çalışma büyük emek ve özveriyle gerçekleşiyordu, ama sonuçları zayıf kalıyordu. Grup rekabeti ve grup tatminine dayalı örgütsel çalışma, politik mücadele, devrimci hareket içindeki ilkesiz grupçuluk, bazen gerginlik ve şiddete varan iç çatışmalar kitlelerde bir güven kaybı ve umut kırılmasına yol açıyordu.

Bu koşullarda politik bir güç olarak MLKP'nin kurulması ve çalışması, sadece kadro ve parti çalışanlarında değil, işçi sınıfı ve emekçi kitlelerde de bir güven ve umut yaratıyordu. Birliğe sempati ve sevgi, eğilim duyma ve yönelme gözlenebilir oldu. Birliğin sinerjik enerjisi her alanda hissedildi.

Komünistlerin birliği, bir zihniyet devrimiydi. İlk zihniyet değişimi, araç-amaç ilişkisinde gerçekleşti. Örgüt, amaca varmak için araçtı. Bu genel  doğru, geçmiş devrimci pratikte sonuçları ağır  çarpıklıklara yol açmıştı. Zira araç, amaç yerine ikame edilmişti. Oysa araç, siyasal hedefler için gerekliydi ve siyasal gelişme koşullarına bağlı olarak gelişir ve yetkinleşirdi. Bu konudaki zihniyet değişimi, sınıf mücadelesinde her türlü mücadele araç ve biçiminin kullanılması ya da değerlendirilmesi doğru yaklaşımını getirdi. Deyim yerinde ise, MLKP'nin siyasi alanda ve mücadele araçları, mücadele biçimleri alanındaki gelişimi, diğer devrimci örgütler tarafından ilgiyle izlendi, hatta kimi dostların “reformizme savruldu” eleştirilerinin pratikte bir karşılığının olmadığı görüldü. 

Birlik Devrimi, siyasal ve örgütsel mücadelede frenleyen, içe döndüren, ağırlaştıran, ufuksuzlaştıran, bloke eden gerilikler ve sınırlılıklardan kopuşun, özgürleşmenin, potansiyel yetenek ve gücün açığa çıkarılması pratiğidir.

Bu konudaki zihniyet değişimi, sınıf mücadelesinin araçları ve biçimleri alanında bir gelişim, yaratıcılık, üreticilik ve ilerleme sağladı. Partinin siyasi mücadele alanındaki ana çizgilerinin oluşumu, üretilmesi ve derinleştirilmesi bu yaklaşımın yansımasıydı. Yine bu alandaki ilerleme başka iki sonuç doğurdu: İlki, siyasal mücadelenin parti faaliyetinde belirleyici olması, komünistlerin birliğinin güvencesi oldu. İkincisi  parti çalışmasında ortaya çıkan çalışma tarzı, kadro ve örgüt sorunlarının çözümünün ancak siyasal mücadele içerisinde gerçekleşebileceği iradesini güçlendirdi.

MLKP devrimci siyasetin adresi oldu

MLKP devrimci siyasetinin ana çizgilerini ve özelliklerini kendi öncesi devrimci gelenek, miras ve birikim, uluslararası ve en önemlisi kendi özgün tarihi ve mücadele pratiğinin ortaya çıkardığı deneyimler üzerinden oluşturdu.

Siyasal mücadele alanındaki bazı temel özellikleri şunlardır:

a)Siyaseti kendi içine değil, kitlelere yönelik, yani işçi sınıfı, emekçi yığınlar, kadınlar ve gençlere yönelik yapar. Devrimci siyasetin pratik politikaları, talepleri, taktikleri,  sloganları ve çağrıları toplumsal ve siyasal gelişmelerin güncelliğini esas alır. Ve pratik politikaları bu  temelde belirler. Ülkede güncel siyasal gelişmelerin hızlı değişimi, yoğunluğu ve kaotikliği koşullarında “makas değiştirme” yöntemi ile en yakıcı politik gelişmeye etkin müdahale yolunu  tutar. Siyasetinin amacı, özgürlük ve sosyalizm için işçi sınıfı ve ezilenlerin siyasal ordulaşması, örgütlenmesi, savaştırılması ve iktidarlaşmasıdır.

Devrimci siyaseti, tarihsel ve takvimsel günlerden ibaret görmez. Aşağıdan sınıf ve toplumsal grupların iktisadi ve siyasi çıkarlarını esas alır. Takvimsel ve tarihsel gündemleri de, bu yakıcı güncel siyasetin ihtiyaçları, içeriği ve talepleri temelinde ele alır.

b) Siyasal mücadelede kapsayıcı ve birleştiricidir. MLKP'nin bu ileri özelliği -apolitik grupçu ön yargılar yoksa eğer- bütün devrimci ve ilerici güçlerin dikkat merkezindedir. Bütün çalışma alanlarında fabrika ve havzalarda, emekçi semtlerde, kadın özgürlük mücadelesinde, gençlik hareketinde, Türkiye ve Kürdistan’ın her kentinde birleşik devrimci mücadele platformlarında bu politik anlayış ve yaklaşımları pratikte test edilmiş ve maddileşen pratik sonuçlarla ortaya çıkmıştır.

Birleşik mücadele alanında oluşan birleşik yapılanma ve platformlarda siper yoldaşlığı düşüncesi ve duygusunun oluşması, halkçı demokratik cephe ve birleşik mücadele güçleriyle ilişkilenişi bu anlayış ve yaklaşımın ürünüdür. Kendi pratiğiyle ortaya çıkardığı ve birleşik bir mücadelenin canlı, dinamik ve maddileşmesi için gerekli gördüğü birleşik devrimci önderlik kavramı dikkate alınması ve pratikleşmesi gereken pratik bir öngörüdür. 

MLKP her verili durum somutunda öncülük iddiasının gereklerinden bakar ve pratikleşir. Eylemine konu olan sorun ve konudan, gerçekleşme biçiminden ayrı olarak devrimci öncü çıkışlar örgütlemek O’nun politik mücadele tarzının karakteristik bir özelliğidir.

Partinin bu öncü duruşu ve refleksi, işçi sınıfı ve ezilenlerin devrimci savaşımına  önderlik etmenin hazırlığı ve iradesini pratiği ve temelidir. Önderlik görevine giriş hazırlığıdır.

c) Siyaseti, devrimci militan çizgide yürütmeye özel önem verir. Devrimci stratejisi ve taktiği doğrultusunda  pratik politikaları geliştirir ve uygular.

Her mücadele aracı ve biçimine başvurur, her somut durumda değişik mücadele ve örgüt biçimlerinin etkili kombinasyonuna ulaşmaya çalışır.  MLKP'nin siyasi ve örgütsel gelişim tarihi bunun örneklerine tanıktır.

MLKP bu farklı mücadele araç ve biçimlerini kendi siyasal mücadelesinde birleştirdi ve  pratikleştirdi. Seçimlere katıldı ve gerilla mücadelesi yürüttü, yasal mitinglere katıldı, yasadışı özgür ajitasyon ve gösteriler içinde yer aldı. Dernekler kurdu ve sendikalarda çalıştı ama silahlı taburlar ve milisler de örgütledi. Kültürel faaliyetleri ilgili kurum ve yayınlar üzerinden yürüttü. Lokal işçi direnişlerinden birleşik havza grevine kadar  mücadele biçimlerine başvurdu. Açlık grevlerinden ölüm oruçlarına, birkaç kişilik propaganda gruplarından Gazi Ayaklanması’na, Gezi-Haziran Ayaklanması’ndan Rojava’da devrimin siperlerine, Kuzey Kürdistan’da kent savunmalarına kadar çeşitli mücadeleler içinde yer aldı.

Çeşitli örgüt biçimleri içinde yer aldı ya da oluşturdu: Dernek, sendika, platform ve vakıflar gibi esnek örgütler. Mahalle milisinden kent gerilla müfrezesine, parti hücresinden çalışma gruplarına, ortak mücadele platformlarından cephesel örgütlemenin birleşik organlarına, illegal devrimci örgüt biçimlerine kadar sayabiliriz.

Özerk kadın örgütü, özerk askeri cephe, Kürdistan örgütü gibi örgütler... Burjuva parlamento kürsüsünü kullanma, kır gerilla birliği, tabur ve tugay örgütlenmeleri, diğer başlıca örgütlerdir.

d) Siyasi kampanyalarla devrimci politik bir güç olarak gelişmelere etkin müdahaleler gerçekleştirebildi. Mücadele tarihinde kendi bağımsız siyasi karar ve çağrılarıyla bazıları rejim üzerinde somut sonuçlar doğuran kampanyalar yürüttü. Hasan Ocak şahsında yürütülen kayıplar kampanyasıyla hem katledilen yoldaşa ulaşıldı hem de faşist rejime geri adım attırılarak kaybetmeler durduruldu. Ayrıca bu mücadeleyi uluslararası alanda da kurumsallaştırdı. Yakın zamanda bu güçlü deneyim ve birikimin de etkisiyle devrimci sosyalist güçlerin Gökhan Güneş şahsında yürüttükleri kampanya, faşizmin amacına ulaşmasını engelledi, Gökhan Güneş'i düşmanın elinden çekip aldı.

Yine yakın döneminde öncü politik müdahale örnekleri de vardır: Salgın koşularına rağmen öncü tarzdaki politik ajitasyon ve eylem tarzı, devrimci politik bir reflekstir. Son iki yılda Suruç’ta katledilen devrimciler için adalet mücadelesiyle sokaklarda yer aldı, diğer gençlik örgütlerinin sahiplenmesiyle daha belirgin bir kitleselleşme ve militanlıkla anıldı. Sürükleyici bir hareketlenme yaratıldı.

Aynı öncü müdahale kampanyalarına kadın özgürlük ve gençlik mücadelesi ile Tuzla tersane işçilerinin bölgesel genel grevinde de görüyoruz.

e)Devrimci siyasetin belirlenimleri sadece militan, gizli ve silahlı örgütlenme ve mücadele biçimlerini kullanmak değildir. Bunun yanında devrimci politika ve eyleminin içeriğidir. Bu yanıyla o, hem reformist ve liberal sol ile hem de şoven ve sosyal şoven devrimci sol ile farklılığını söylemi ve eylemi ile en belirgin halde ortaya koydu.

MLKP, coğrafyamızda kendi devriminin yoluna girdi, kadın devrim program ve stratejisini düşünsel ve  pratik biçimde geliştirdi, derinleştirdi. MLKP,  işçi sınıfı ve ezilenlerin devrimci şiddetini hazırlama ve açığa çıkarma görevini, Rojava Devrimi’yle pratikleştirdi.Bu alanda sürekli, istikrarlı ve ileri gelişmeler gösterdi. Bütün bu mücadeleleri pratikleştiren ve yaratanlar, en başta feda ruhu ile militan bir çizgide yürüyen ölümsüzler, gaziler ve tutsaklardır.

MLKP'de politik mücadelede mevcut sınırlılıkları ve yetmezlikleri aşmak, politik mücadelede yeni deney ve nitelik birikimlerle ilerlemek, kitlelerle birlikte, kitlelerin içinde ve önünde olarak politik mücadele yürütmek süreci ve görevi devam ediyor.

MLKP'nin kuruluşu, ML teori ve yöntem kavrayışını derinleştirdi

MLKP, ML teorinin gücü ve sınıf mücadelesindeki önemini görmekte ve teorik üretim ve donanım konusunda bir ihtiyacın ortada durduğunu saptamaktadır. Sosyalist teorinin donmuş, statik ve tamamlanmış bir teori olmadığından hareketle ML teorinin üretimi ve geliştirilmesi gerektiği perspektifiyle hareket etmektedir.

MLKP'nin devrimci pratiği, onun teorisini geliştirdi. ML teoride derinleşme ise MLKP'nin devrimci savaşımını güçlendirmektedir. Sınıf mücadelesi ve kendi devrimci pratiği ve tarihinin analizi, yeni kavramlar ve teorik öngörüler, yeni teorik belirlemeler ve argümanlar ortaya çıkarmaktadır. Komünist öncü, teori-pratik diyalektiği ilişkisine özenle dikkat kesilmekte ve bu alanda uluslararası komünist hareketin önünde ciddi görevler bulunduğunun bilincindedir. Gerek yerelde gerekse de uluslararası devrimci ve komünist parti ve örgüt platformlarında, devrim ve sosyalizm mücadelesinin bir ihtiyacı olarak  ML teorinin geliştirilmesini ve ML aleyhtarı akımlarla teorik-ideolojik mücadele yürütülmesini zorunlu görmektedir.

Bunun en somut örneği, teori, program, strateji ve örgüt konularında ortaya çıkardığı somut, denetlenebilir sonuçlardır. Komünistlerin birliği tartışmaları ve mücadelesi, her bileşeninin kendi içinde ve muhataplarla birlikte tek tek komünistler olarak iç mücadele yürütmesi bunun yolunu açtı. Etkileşim ve eğitimle öğrenme, derinleşme gerçekleşti.

Emperyalist küreselleşme dönemi üzerine tartışma sonuçlarını kendi teorisi ve programına yansıttı. Kürt özgürlük mücadelesi, kadın özgürlük mücadelesi, ekolojik kriz gibi konularda teorik ve programatik gelişmeler kaydetti.

“Sosyalizm Deneyleri” üzerine inceleme ve tartışmalar ise gündemde kalmaya etmektedir.

Leninist parti teorisinde gelişme

Leninist örgüt teorisi statik ve donuk değildir. Örgüt gerçekliği ve teorisi de canlı ve dinamiktir. Emperyalist küreselleşme döneminde sınıf mücadelesi koşulları ve ihtiyacı, çeşitli örgütler toplamı olarak partinin siyasi hedeflere bağlı canlı ve dinamik olarak örgütlenmesini dayatıyor.

MLKP'de siyasi ve örgütsel gelişim seyri içerisinde verili örgütsel yapı ve işleyişin yetmediği görülünce, devrimci önderliğin daha yüksek bir düzeyde yapılanmasını getirecek yeni örgütsel modele geçilir.

Zaten Leninist parti anlayışının somut tarihsel ve siyasal koşullar altında ete kemiğe bürünecek en elverişli modelini bulmak komünist öncünün görevidir. MLKP de bu ihtiyacı, yeni parti modeli ile aşmaya çalışıyor.  Şüphesiz ki, Leninist parti modelinin temel çizgilerine bağlı kalarak bunu gerçekleştiriyor. Bu temele göre, parti, profesyonel devrimciler iskeletine sahiptir, illegal yapıda kurulur ve çalışır.

Leninist parti teorisinin geliştirilmesi gereklidir.

Çünkü, 1) Emperyalist küreselleşme döneminde siyasi, toplumsal ve iktisadi alandaki gelişmelerin devrim-karşı devrim diyalektiğinde yarattığı sonuçlar vardır: Bu, tek tek ülkelerde olduğu gibi, bölgelerde ve dünyada devrimin maddi toplumsal zeminindeki yeni gelişmeler ve bunun her ülkede komünist partilere yüklediği yeni görevler anlamına gelir. Yine bu durum partilerin savaş  stratejilerine yansımayı; bilim ve teknik alandaki gelişmeler, partilerde sosyalist demokrasi ilkesinin daha güçlü pratikleşmesine yeni olanaklar ve araçlar yaratması gibi sonuçları tartışma ve  değerlendirme konusu yapar. 

2) Kadın özgürlük mücadelesi ve hareketinin komünist partilerinin önüne koyduğu yeni teorik ve siyasal görevlerin yanında, yeni örgütsel görevler vardır.

3) Modern revizyonist ülke partilerinin bürokratik ve kastlaşmış yönetimlerinin komünist partilerde yaratmış olduğu çürüme ve bunun tarihe bıraktığı olumsuz miras ve yine anarşizme karşı mücadele görevleri, komünist partiler bakımında salt teorik-ideolojik mücadele konusu değildir. Fakat bunun yanında sınıf mücadelesi pratiği içinde, bu yanıyla etkin ve çekici bir varoluş sergilemesidir.

Leninist partilerde örgütsel yaşamın ana çizgileri, uluslararası tarihsel deneyler ve dersler, kendi tarihi deney ve birikimleri, ML teori ve tarihin mirası üzerine oluşur ve şekillenir. Partiler, tarihsel süreklilik içinde kopuşlar ve yeni oluşlarla ilerler. Nitelikçe gelişir ve biriktirir. Nicel birikim sağlar ve aynı zamanda nitel değişimler içine girer. Bu tarihsel süreklilik içinde oluş, kopuş, değişim ve sıçrama partileri etkin mücadele öznesi, devrimci bir savaş örgütleri haline getirir.

MLKP yapılanması, profesyonel devrimciler iskeleti ve illegal temele dayanır. Bu anlamda farklı tiplerde ve işlevlerde özerk örgütler ve cepheler toplamı olarak bütünleşik olarak kendisini yeniden yapılandırır. 

Burada özerklik, değişik cephelerin kendi özgünlüğü ve formunda gelişimi ve yönetimidir. Birleşiklik ise, bütün cephelerin, yani özerk yapıların gelişiminin birbirine bağımlılığını, organik bütünlüğünü ifade eder.  Özerk cepheler toplamı formundaki parti modeli, komünist öncünün yapılanmasında gelişen bir niteliktir. Böyle bir yapılanış ancak güçlü merkeziyetçilikle birlikte yürüyebilir. 

Kürdistan devrimi ve MLKP’nin Kürdistan Örgütü

MLKP iki ülke iki ulus gerçeğini devrimci stratejisi bakımından olduğu kadar örgütsel yapılanışında da temel alır. Bu Kürdistan seksiyonun varlık nedenidir. MLKP Kürdistan'da teorik, programatik ve stratejik alanlarda; politik, örgütsel ve pratik boyutlarıyla kendi çizgisini ilerletmiş ve geliştirmiştir.

Kürt ulusal sorununa Türkiyeli ve Kürdistanlı komünistlerin görüş acısıyla bakmayı esas almıştır. Yani ezen ulusun komünistleri ile ezilen ulusun komünistlerinin görüş açısı Kürdistan seksiyonu ve MLKP'de cisimleşmiştir.

MLKP Türkiye'de siyasal özgürlüğün kazanılmasının Kürt sorununun çözümünden geçeceği tespitini yaptı ve Kürdistan'da yürüyen devrimde etkin biçimde yer aldı, çalışmalarını nicelik ve nitelik olarak geliştirme çizgisinde hareket etti. 

Kürt sorununda en ileri devrimci çözüm olarak Halk Cumhuriyetleri Birliği’ni öngördü. Mücadelesinde Türk ve Kürt ulusunun demokratik temelde tam hak eşitliği ve ayrılma hakkını -olduğu gibi Kürt ulusunun birleşme hakkını da- içeren gönüllü birliğine dayalı demokratik Türk ve Kürt federasyonunu inşa etmeyi hedefliyor.

Kürdistan devriminde yer alarak sosyalist siyaset, ideoloji ve örgütü Kürt işçi ve ezilenlerine taşımayı görev biliyor. “Sosyalist yurtseverlik”, “emekçi çözüm” ve Rojava devrimini sosyalizme ilerletme görüş açısıyla kendi siyasi-ideolojik çizgisinde devrimci savaşımını yürütüyor. MLKP'nin Kürdistani varoluşunda, MİT ve dinci faşist çeteler tarafından katledilen Bayram Namaz (Baran Serhad) yoldaşın özel tarihi ve siyasi  rolü büyüktür.

Bugün Kürdistan MLKP Örgütü, Kürdistan'ın sosyalist geleceğinin öncü iradesidir. Kürdistan'a özgü politikaları ve silahlı mücadelesi bu yola girişini kanıtlıyor. Kürdistanlı işçi ve emekçilere dönük propaganda, ajitasyon, örgüt ve eylem faaliyetleri her geçen gün özgün yeni yol, yöntem ve taktiklerle gelişmektedir.

Kadın devrimi ve kadın örgütü  

Çeyrek yüzyılda kadın özgürlük mücadelesiyle yaratılan düşünsel ve pratik birikim ve ilerleme, MLKP'de özerk Komünist Kadın Örgütü’nün kurulmasını getirdi. Kadın devrimi programı ve stratejisine bağlı Komünist Kadın Örgütü'nün kurulması, parti içinde ve toplumda erkek egemenliğine karşı mücadeleyi büyüttü ve kadın devriminin geleceğin bir sorunu değil, bugünün bir görevi olduğu görüş açısı ve pratiğini geliştirdi. 

Komünist Kadın Örgütü teori, politika ve örgütsel önderlik yeteneği, gücü, birikimi ve eylemiyle dünya kadın özgürlük hareketi ve mücadelesinde komünist bir odaktır. Hem ideolojik ve teorik hem de siyasi ve örgütsel alanda bir nitelik geliştirdi.

Erkek egemenliğine karşı kadın özgürlük mücadelesi ile sermaye egemenliğine karşı proleter kurtuluş mücadelesinin iç içe geçtiği, proleter devrim ile kadın devriminin birliği olarak gerçekleşecek toplumsal devrim, MLKP'nin programa ve stratejisine yansımıştır. 

Parti programında öngörülün Türkiye ve Kürdistan Halk Cumhuriyetler Birliği'nde kadınların iktidarın eşit ve bağımsız ortağı olacağı ilan edilmiştir. Yine MLKP’de Eş Genel Başkanlık kurumunun oluşması, eş örgütlerin yanında, bu eşitlik ve bağımsızlığın pratik adımları olmuştur.    

MLKP ve Enternasyonalizm

MLKP proleter enternasyonalizmine bağlıdır, pratiği  ile yeni enternasyonal ilişkiler tarzını geliştirmektedir.

MLKP'nin enternasyonalizm ilkesine bağlılığı en başta Rojava Devrimi'nde, Enternasyonal Özgürlük Taburu’nun savaşımında, Kürdistan ve Türkiye birleşik devrimi pratiğinde, bölgesel antiemperyalist mücadele koordinasyonlarının kurulmasında, Avrupa'da sınıf mücadelesinin bir parçası olma görüş açısında ve pratiğinde, Türkiye ve Kürdistan devrimci savaşımını bölge ve dünya devriminin bir parçası olarak kavranmasında görülebilir.

Birlik Devrimi'nin ilk ürünü MLKP'nin kuruluşu ise, sonrası Türkiye'de birleşik devrimci mücadele arayışı, iradeleşmesi, örgütlenme araçları ve pratiğinin geliştirilmesidir. Bunlar başarılı sonuçlarıdır. Sırada Birlik Devrimi'nin deneyim ve ruhuyla dünya komünist hareketinin örgütsel ve ideolojik krizine müdahalede derinleşme ve etkinleşme görevi duruyor. MLKP, Türkiye ve Kürdistan'da varoluşunu devrimci savaşımıyla sürdürüyor. O bölge ve dünya devrimi için de mücadele yürüten Türkiye ve Kürdistani bir güçtür. Teorisi, programı, ideolojik ve örgütsel niteliğiyle enternasyonalizmin Türkiye-Kürdistan seksiyonudur.

Bugün uluslararası komünist hareket parçalı, dağınık ve etkisiz ve örgütsüzdür.  Uluslararası kümelenme ve bölünmeler bazı yanlarıyla aşılmıştır. UKH örgütsel ve ideolojik bir kriz içindedir. Enternasyonal ilişki tarzı olumsuz tarihsel deneylere rağmen hala soyut, genel ve teorik bir söylem ya da slogan olmanın ötesine geçmiş değildir.

MLKP'nin Balkanlar ve Ortadoğu bölgesel antiemperyalist mücadele koordinasyonları, uluslararası komünist, devrimci ve ilerici partilerin platformu İCOR'un kuruluşunda yer alması, dünyanın değişik bölgelerinden çok sayıda parti ve örgütle kurduğu ilişkiler,  çeşitli uluslararası kümelerle ilişki içerisinde olması gibi bunların her biri, yeni bir enternasyonalin kuruluş amacıyla bağlı adımlar ve çalışmalardır.

MLKP nasıl ki, kendi öncesine, yerel ve özgün tarihine eleştirel yakalaşarak devrimci sonuçlar çıkardıysa, uluslararası enternasyonal ilişkilere de eleştirel bakıyor. MLKP, yeni bir enternasyonal ilişkiler tarzının gelişmesi ihtiyacına dikkat çekmeyi görev biliyor. Komünist parti ve örgütler arasında eşit ilişki, ML ilkelere ve öğretiye bağlılık, ideolojik mücadeleye ulusal dar görüşlülük ve çıkarları katmamak, enternasyonal ilişkileri gerçek ilişkiler üzerinden yürütmek, bölge ve dünya devrimi perspektifine bağlı kalmak yeni bir enternasyonalin önemsemesi gereken hususlardır.

MLKP'nin yapamadıkları da oldu 

Komünist öncü MLKP'nin işçi sınıfı ve ezilen kitlelerle bağları henüz zayıftır. İşçi sınıfı içinde maddi siyasal bir güç olabilmenin yeni yöntem ve yollarını geliştirme ve büyütme görevleriyle yüz yüzedir. İçerisinde geçilen ağır siyasal koşullar ve görevlerin bu duruma bir etkisi vardır. Bazı bakımlarda, işçi sınıfı çalışmasına yönelik yayınlar, kurumlar, mevziler bakımında bile geriye düşüş yaşanıyorsa, MLKP’de bir düşünsel ve pratik bir yoğunlaşmanın gerekliliği ortadadır.

İşçi sınıfı ve ezilen kitleler içinde devrimci çalışmanın geriliklerine, sınırlılıklarına ve yetmezliklerine yönelme ve bunu pratik özeleştirinin konusu haline getirme komünist öncünün önemli bir görevi oluyor. 

Devrimci parti çalışması propaganda, ajitasyon, eylem ve örgütlenme bütünlüğüdür. Teori, siyaset ve örgüt bağlantısıdır bu. Şüphesiz ki, devrimci siyaset ve örgüt ilişkisinin doğrudan bağı unutulamaz. Ama bu alanların her birinin kendi özgün, özerk bir alan oldukları da unutulamaz. Siyasi etkinin kendisi, örgütlü yapıyı yükseltmeye yetmiyor. Çünkü  özerk bir alan olarak, örgütsel çalışma ve örgütsel düzeyi yükseltme aynı zamanda bu alanın kendi özgünlükleri, mücadele araç ve biçimlerini, eğitimleri, yol ve yöntemlerin sürekliliğiyle bağlantılıdır. Ve bu çalışmayı örgütsel taktiklerle ilerletmeyi öngörüyor. 

Sonuç

MLKP, çeyrek asırlık mücadele tarihini evrimci ve sıçramalı gelişmelerle yaptı. Devrimci militan çizgisinden sapmadı. Büyük cesaret ve iradeyle savaştı. Bunun ağır bedellerini ödedi. Bir devrimci savaş örgütü olarak en önde savaştı. Bu uğurda önemli kadro ve militanları ölümsüzleşti. Yüzlercesi tutsak düştü.

MLKP, bu devrimci savaş tarihinde öğrendi, deneyimledi ve biriktirdi. Bugüne nicel ve nitel gelişmeleriyle yürüdü. Bugün daha birikimli, nitelikli ve öngörülü bir güce, yeteneğe ve potansiyeline sahiptir. Kendi özgün deneyleri ve birikimleri bunu güvenceleyen en önemli gerçektir.

Devrimci siyaset ve devrimci savaş örgütü ile siyasi ve tarihsel hedeflerine büyük bir irade, cesaretle ilerliyor. Şüphesiz ki, siyasi ve örgütsel alanda yetersizlikleri, geriliklerini bu mücadele içinde aşacak; siyasal ve askeri ordulaşmasıyla faşist rejimi ve kapitalizmi yıkacak, devrimi ve sosyalizmi zafere ulaştıracaktır.

Marksist Teori

Yaygın Süreli Yayın
Varyos Yay. San ve Tic. Ltd. Şti. İmtiyaz Sahibi: Şengül Güneş Bali
Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Şengül Güneş Bali

Bize Ulaşın

Çakırağa Mah. Çakırağa Cami Sokak Birlik Apt.
No: 8/10 Aksaray/İstanbul (0212) 529 15 94
E-posta: info@marksistteori.org Twitter: @mt_dergi