Direnenlerin ‘Tarih Payı’: BMG

“En karanlık ormanın en fazla ortasına kadar gidebilirsiniz. Geriye kalanında karanlıktan çıkmaktasınız.”

Çin atasözü

“…Bizler, Türkiye ve Kürdistan'daki devrimci, sol, sosyalist, demokratik, yurtsever güçler olarak, tüm bu gelişmelerin önümüze koyduğu sorumluluğu omuzlamak zorundayız. Bu nedenle, tüm itiraz ve direnişleri ortak mücadele nehrinde buluşturmayı görev biliyoruz. Bu görev ve sorumluluktan hareketle, 'Faşizme Karşı Birleşelim, Örgütlenelim, Mücadeleyi Yükseltelim' sloganıyla, her alanda mücadeleyi omuz omuza yürüteceğiz. Öncelikli hale gelen hedeflere ve taleplere yanıt olacak mücadele biçimlerini yaratıcı tarzda belirleyerek, yaşamımızı ve emeğimizi gasp eden faşizmin üzerine birlikte yürümeyi ve mücadeleyi genişletmeyi hedefliyoruz...”

Birleşik Mücadele Güçleri’nin (BMG) deklarasyon metninden bu sözler. BMG 4 Şubat 2021 tarihinde İstanbul Kadıköy’de yapılan basın toplantısında bu cümlelerle kuruluşunu ilan ederken; tüm bileşenlerinin toplandığı o masada henüz hedefler, üstlenilmeyi bekleyen sorumluluklar, birleşik öznenin yaratılmasına uygun çözüm gerektiren örgütsel konular, birleşik antifaşist mücadelenin gereğine uygun mücadele biçimleri ihtiyacı ve yürüyüşün, genişlemenin sorunları vardı. Tüm bunları “hedefliyoruz” cümlesi ile anlatan BMG, tam da o anlarda adı kendinden, tek tek bileşenlerinin güncel durumundan da önde giden bir gerçek inşa etmeye başlamıştı.

Kendi durumunu tarif etmek ve adını koymak, çözüm gerektiren bir dizi konunun, sorunların birer alt başlığa döndüğü bir örgütlü diziliş, çoktan başlamış bir yürüyüştür aslında. İşte 4 Şubat günü o masa etrafında toplananlar, andaki durum ve gerçeklerinden bağımsız, işçi sınıfı ve ezilenlerin faşizmi yıkmak, politik özgürlüğü kazanmakta somutlaşan kurtuluşuna aday bir odak için varlığını ortaya koyuyordu.

O anlarda söylenen sözler sokakla, eylemle çoktan sınanmış, politik öznelerden beklentileri olanların heyecanında, inancında somutlaşan ideolojik moral üstünlükle donanmıştı. ‘An’ın anlattığı, zamanı gelen bir hareket olarak birleşik antifaşist mücadelenin ihtiyacı ve eldeki somut imkânıydı.

Öncesi ve anı ile 4 Şubat

BMG’yi oluşturan politik öznelerin birleşik antifaşist mücadele ihtiyacı ve somutluğu üzerine yan yana gelişleri ve tartışmaları 2020 yılının son dönemecine denk düşer. Ekim’de başlayan görüşmeler, belli bir aşamada fiilen ortak hareket etmeye dönüşmüş, Aralık ayı ortasından itibaren de BMG’nin ilan edilmesinde somutlaşan bir hazırlığa doğru yol almıştır.

Faşizmi yıkmak, politik özgürlüğü kazanmak stratejisi, BMG yapısındaki her bir siyasi özne için programatik-politik bir var oluş gereğiyken, yine de tartışmalar zamana yayılmış, hızla pratik bir sürece girilmemiştir. Bu; somut siyasi stratejinin siyasi öznelerinin zayıf yanları, sorun ve talepleri programatik amaçlara bağlamadaki sorunları, kendilerine dönüklükleri gibi konularla bağlantılı bir durumdur. Görüşmelerin bazıları, tam da bu somut durum nedeniyle mücadelenin güncel ihtiyaçlarını tartışma formlarına, bileşenlerin birbirlerini tanıma, anlama çalışmalarına ve ideolojik açıdan da yolun yoldaşlığını geliştirme zeminlerine dönüşmüştür. Bazı toplantılar iradi biçimde bu içerikle örgütlenmiştir.

Sancılı ve uzun, sürtünmeyle ve arayışlarla dolu denilebilecek bir tartışma süreci sonrasında Alınteri, Birleşik Devrimci Parti, Demokratik Bölgeler Partisi, Ezilenlerin Sosyalist Partisi, Mücadele Birliği Platformu, Partizan/Özgür Gelecek, Sosyalist Meclisler Federasyonu birleşik antifaşist mücadelenin ortak zemininin örgütlenmesi konusunda yan yana hareket etmeye karar vermiştir. Aralık ayından itibaren de ortak bir güç olarak hareket edilmeye ve emekçi sol, sosyalist güçlerle görüşmeler yapılarak, antifaşist mücadelenin genişletilmesi çağrılarına başlanmıştır.

BMG’nin somut bir güç olarak hareket etmeye başladığı bu dönem; toplantıların siyasi gelişmeleri ele alma ve politik planlamaya yüzünü dönmeye başladığı, bileşen yapıların kuvvetlerinin yerel düzeyde kimi pratikler içinde yan yana gelerek kaynaşmaya başladığı bir dönemdir. Çalışma bu aşamada henüz, birleşik antifaşist mücadeleye davet edilecek siyasi parti ve örgütlerle görüşmeler yapmak; işçi direnişlerine ortak ziyaretlerde bulunmak, kimi eylemlere tek bir gövde olarak katılmak biçimindedir. Bir aşamada BMG adı belirlenmiş, amacını, hedeflerini anlatan bir bildiri çıkarılmış ve yerellerde kitlesel bildiri dağıtımı ve politik ajitasyon faaliyeti örgütlenmeye başlanmıştır. Bu aşama, bileşen yapıların kuvvetlerinin birbirlerini eylem örgütleme, planlama, denetim işleri içinde gördüğü, tanıdığı, birleşik çalışmanın yoldaşlıkta, beraber yürümekte somutlaşan ideo-politik hattında konumlandıkları dönemdir.

İlk veriler oldukça olumludur.

İstanbul’da 1 Mayıs ve Gazi Mahallesi’nde kitlesel bildiri dağıtımı ile BMG çağrısı yapan kuvvetler, tek bir ses, tek bir hedefle konuşmanın ve her bileşenin kaç kişi görevlendirdiğinden bağımsız olarak, aritmetik toplamı geçen bir gövde ile yürümenin coşkusunu yaşamış, halkın ilgisi ile enerjik bir çalışma yürütmüştür. İşçi direnişlerine ziyaretlerde aynı ilgiyi görmüştür. Siyasi parti ve örgütlerle yapılan görüşmeler, tartışmalar ise üzerinde çalışılan somut siyasi stratejinin karşılığını göstermiş, bileşenlerde hareket ettikleri zemine güven, onun gereğine inanç örgütlemiştir.

BMG’nin deklarasyonuna doğru giden zaman iç tartışmalardaki bir dizi gerilim ve sürtünmeye rağmen, olumlu pratikler ve giderek gelişen siyasi kararlılık ile örgütlenmiştir. Bu zaman somut siyasi gelişmeler ve direnişlerle de BMG bileşenlerini yeni bir mücadele çıtasını ortaya çıkarmaya doğru itmiştir. Tablonun verileri şöyle dizilebilir;

Boğaziçi Üniversitesi’ndeki kayyum rektöre karşı direniş, direnişin bir aşamada diğer kentlere taşan üniversiteli gençlik hareketine dönme pratikleri, Boğaziçi direnişine emekçilerin ve ezilenlerin ileri bölüklerince sergilenen irili ufaklı sayısız dayanışma pratiği. Kadın cinayetlerine karşı kesintisiz süren kadın özgürlük mücadelesi. ‘Kadın üniversiteleri açtırmayacağız’ diyen genç kadın öğrencilerin itirazları. LGBTİ+’ların faşist homofobik, transfobik saldırganlığa karşı seslerini yükseltmeleri. Esnafların “artık yeter” çığlıkları. Sağlık emekçilerinin nöbet eylemleri, ulaşım emekçilerinin Ankara yürüyüşleri. Migros Depo, PTT, Ekmekçioğulları Metal, Kayı İnşaat, Tuzla tersaneleri, SML Etiket, Bimeks direnişleri ve git gide yaygınlaşma eğiliminde olan işçi direnişleri ve hareketi.

BMG işçi direnişleri ile ilişkilenme kanalları yaratmaya, dayanışma ziyaretlerinin yanı sıra direnişleri yerellerde yaygınlaştırmaya yüzünü dönen tartışmalar yapmıştır. Bileşiminde var olan öncü sendikacılar ve yan yana gelinebilecek sendikal kuvvetlerle hareketi genişletmenin imkanlarını tartışmıştır. Kadın hareketi içinde ortak bir güç olmanın politik-pratik sorunları kadın bileşenlerinin önüne çekmiştir. Esnafların eylemlerinde ‘yan yanayız’ demiştir.

Boğaziçi direnişi BMG güçlerinin büsbütün kendini ortaya koyduğu bir direniş hattı olmuştur. Üniversiteli gençliğin kampüs çağrılarına katılınmış, eylem yasakları ve faşist polis terörü karşısında direngen, militan bir duruş sergilenmiştir. Harekete dönük gözaltı, tutuklama saldırısı, üniversitenin polis tarafından işgal edilmesi saldırısı karşısında kent meydanlarında yapılan eylemlerde BMG bileşenleri belirleyici, ön açıcı olmuş, eylemlerde gövdesi ile yer almıştır. BMG’nin eylemle sınandığı ilk esaslı uğrak noktası da Boğaziçi direnişi olmuştur.

Ocak ayında bileşenlerinden ESP’ye dönük gözaltı ve tutuklama furyası karşısında eylemli, sahiplenici bir duruş örgütlenmiş, Gökhan Güneş’i kontrgerillanın elinden çekip alma mücadelesi ise faşist şeflik rejimini köşeye sıkıştırmanın ve koparıp almanın barikat muharebesi olmuştur. Bu pratikler, BMG’nin kendinde var olan direnme ve kazanma imkanları ile buluştuğu ve özgüven kazandığı pratiklerdir. Zindanlarda tecride karşı süren açlık grevinin içeriden dışarıya mücadele kararlılığı yayması ve HDP’nin başlattığı “Herkes İçin Adalet” kampanyası, iş-aş buluşmaları zemininde ortaya çıkan kitle çalışması BMG’nin güç ve moral kanalları olmuştur. BMG, HDP kampanyası ile enerjik biçimde ilişkilenmiş, açlık grevi direnişini destek eylemlerinde yer almıştır.

4 Şubat deklarasyonuna günler kaldığında, BMG’nin Kadıköy’de buluşma çağrısı Boğaziçi Dayanışması ve üniversiteli gençlik tarafından “Orda olacağız” sözleri ile desteklenmiştir. Kadıköy Dayanışması, BMG eylemine çağrı yapmış, direnişteki işçiler o gün Kadıköy’de olacaklarını söylemiştir. Günlerdir enerjik ve yaygın biçimde kitle ajitasyonları ile kampanya çalışmalarını yürüten HDP orada olacak, HDK orada olacak, ekoloji örgütleri destek ifadesi için alanda yerini alacak, emekçi sol hareket mutlaka bu çağrının omuz başında duracaktır. 4 Şubat’ın öngünlerinde oluşan bu tablo, ‘varız’, ‘çağırıyoruz’ demek için oldukça sağlam bir zemin ortaya koymuştur. Bu, faşist baskıları başlar dik göğüslemenin, faşist polis şefinin yüzüne bütün toplumun haykırdığı “Aşağı bakmıyoruz” sözünü pratik militanlık düzeyine çıkarmanın karşılığıdır.

Ve an geldiğinde ortaya çıkarılan düzeyin, eylemin faşist şeflik rejimindeki karşılığı nettir. Pandemi bahanesi ile eylem yasağı kararı alınmış, tüm Kadıköy ve çevresi polis işgali ile kuşatılmış, açıklama için gelenlerin küçük topluluklar halinde bile yan yana durmasına engel olacak bir saldırganlık sergilenmiştir. Toplu gözaltıların polis sorgusunun odağı tek bir konudur; “Faşizm derken neyi-kimi kastettiniz?”, “Faşizmin yıkılmasından kastınız nedir?”

Gerçek bu kadar yalın ve net, eylem ve sözler bu kadar durudur 4 Şubat’ta. İşte gün boyu süren kuşatmanın, sokakta kalma ısrarı ve faşist terörün sonrasında bir basın toplantısı ile kuruluşunu deklare ederken BMG; adına özgürlük istediği tüm kesimlerin ve faşizmin somut, pratik-politik muhatabıdır artık!

Politik kampanya ve örgütlü diziliş sınavı…

BMG’nin kurucu örgütlerinin antifaşist mücadeleyi ve birleşik cephe çalışmasını ele alış farkları, politika yapış tarzı ve örgütlenme gerçekleri düşünüldüğünde deklarasyona kadar olan zamanın sürtünmeler, tartışmalar ve bunlar içinde sınırlı bir pratik planlama ile geçmesi doğal ve anlaşılırdır. Deklarasyondan sonra daha fazla kampanyaya odaklanan, direnişlerle ve ortaya çıkan gündemlerle ilgilenen bir noktaya gelmiştir. Deklarasyon bu anlamda güçlü bir başlangıç zemini olmuştur. Hem deklarasyon için yapılan çalışmalar hem de o dönemde ortaya çıkan Boğaziçi direniş ile ilişkileniş BMG’ye politik çalışma görüş açısı kazandırmış, bu kampanya somutluğu için de elverişli bir tartışma zemini yaratmıştır.

Şubat ayı boyunca kitlesel bildiri dağıtımı ve politik kitle ajitasyonu planlanmış, bu çalışmalar boyunca kampanyayı sürdürecek merkezi koordinasyonun işleyişi öncelikli görev olarak tanımlanmıştır. Merkezi kampanya komitenin düzenli toplanması, çalışmaları planlaması ve denetlemesi, güncel gelişmelerle bağı içinde çalışma planı yapması ve söylem üretmesi hedefi ‘birleşik politik merkez’in kazanılması görüş açısı ile ele alınmıştır.

Merkezi kampanya komitesinin yanı sıra illerde yerel koordinasyonların kurulması hedeflenmiş, bu kapsamda merkezi çalışmadan görevlendirmelerle il ziyaretleri, yereldeki bileşimle toplantılar planlanmış, koordinasyon işleyişi somut biçimde tartışılmıştır. Bu çalışmada bileşenlerin merkezi organa bağlı biçimde örgütlü dizilişleri ve ‘birleşik özne’nin yaratılması hedeflenmiştir.

BMG Şubat ayında esasen birleşik politik kurmaylığın ve birleşik öznenin yaratımı biçiminde iki temel görev ve konu ile uğraşmış, çalışmış, sınanmış, kuvvetlerini sınamıştır.

Şubat ayında İstanbul, Ankara, Adana ve İzmir’de koordinasyonlar kurulmuştur. Koordinasyonların kurulması ve işlemeye başlaması ile merkezi kampanya komitesinin yön tayin edici çalışma, sevk ve idare görevleri cisimleşmiş, bu andan itibaren gövde kazanan bir hareketi yönetme, çalışmanın temel stratejik hedefini güncel gelişmelerle bağlama yani politik ve örgütsel önderlik görevleri gündeme gelmeye başlamıştır. Bu BMG’nin 4 Şubat’ta ortaya çıkan muhataplaşma zemininin örgütlü dizilişle somutlaşarak içeriklendiği bir döneme tekabül eder. Hareketin gündeme getirdiği sorun ve ihtiyaçlar; artık tek tek bileşenlerin tercihleri, deneyimleri, düzeyleri, yeterlilikleri-yetmezlikleri gibi konuların hiçbirinde söz tüketmeye yer bırakmaksızın pratiği dayatmaya başlamıştır. Bu zeminde BMG karar alan, genelge gönderen, somut yön ve hedef tayin eden, ev hapsi saldırısını fiilen aşmak, hareketin fiili-meşru ve militan biçimlerini bulmak gibi ön cepheden sorumlulukların kararını almak zemininde ilerlemiş; ilerlerken de kendini bu düzeye taşımanın değişik türdeki sancılarını yaşamıştır.

Şubat çalışmaları hareket ve yeni durumun tartışmaları zemininde ilerlemiştir. BMG’nin ilanı ile oluşan beklenti de BMG için ayrıca itici, harekete geçirici bir güç olmayı sürdürmüştür. Boğaziçi direnişi forumlarında BMG’nin ne diyeceği, İstanbul belediyelerinde süren grevler ve yaklaşan grev ilanlarında BMG’nin nasıl tutum alacağı, giderek daha somutluk kazanan HDP kapatma saldırısı karşısında BMG’nin nasıl bir sahiplenme içerisinde olacağı, Kandil, Şengal’e karşı süren işgalci sömürgecilik karşısında, Garê yenilgisi ile şovenizmi toplumsal histeriye dönüştüremeyen faşist iktidar karşısında emekçi Türk halkına nasıl bir çağrı yapacağı, Kürt özgürlük hareketine Batı’dan nasıl omuz vereceği…. Soruları, arayışları, çağrıları BMG’ye politik-pratik önderlik görevlerini hatırlatan, güncelleyen ve ayrıca bu görevleri omuzlama hakkına ulaşmış bir siyasi varlık olduğunu sürekli akılda tutan çağrılardır.

BMG’nin Mart ayının takvimsel gündemleri, siyasi gelişmelerin gerekleri ve BMG’ye örgütsel varlık kazandırmak için planlanan yerel çalışmalar karşısındaki pratiği, kampanya somutluğu parçalıdır.

İşçi direnişleri ve belediye grevleri ile ilişkilenişi dayanışmacı düzeyde kalırken; 12 Mart Gazi anmasını hazırlığı ve eylem anıyla birlikte devletin sınırlandırmalarını aşarak fiili biçimde örgütleme pratiği göstermiştir. Newroz alanlarına tek bir gövde olarak katılmış, bileşen yapısında yer alan sendikalar, kültür sanat örgütleri ile alanda canlı, Kürt özgürlük hareketi ile kader birliği etmiş bir devrimci hareket duruşu geliştirirken; Garê direnişi ve faşist iktidar bloğunun yenilgisi karşısında sözsüz, şoven propagandanın etkisi altına girmeyen emekçi Türk halkını da muhatapsız bırakmıştır.

Bildiri dağıtımı, kitle ajitasyonu ile yerel çalışmalar canlı ve enerjik biçimde sürmüş, yerelde direnişlerle dayanışma pratikleri örülmüş, bazı kentlerde paneller yapılmış, BMG varlığı yerel güç olarak da görünmeye başlamıştır. Bu dönemde BMG bileşenleri basın ve halklarımız karşısında ‘bileşenler’ olarak değil BMG adına konuşmaya başlamış, tek tek özneler BMG politik dili ve söyleminde buluşmaya başlamıştır.

Faşist rejimin Boğaziçi direnişi ve 4 Şubat BMG deklarasyon eylemi karşısında geliştirdiği ev hapsi saldırısı karşısında BMG güçleri, siyasi çalışma yapma görüş açısının yanında bu yeni tutsak etme saldırısını fiili tutumla aşmayı planlamış; planın ilk adımını kadınlar Taksim’e, 8 Mart gece yürüyüşüne giderek atmıştır. Evlerden firar eden kadınların açıklamaları, 8 Mart yürüyüş alanındaki kelepçe sökme eylemleri, ‘direnişe kelepçe vurulamaz’ söylemine, duruşa dönmüştür. Toplumsal psikolojinin değişmeye, tek tek direnişlerin hesap sorma, hak kazanma görüş açısına doğru evrilmeye ve cesaretin bulaşmaya doğru döndüğü bir iklimde bu eylem, bir yürüyüş komutuna dönmüştür. Cesaretle, mücadelemizin haklılığının gücüyle! BMG’nin kelepçe sökme ve direniş alanları ile buluşma pratiği 12 Mart ve 21 Mart’ta da sürmüştür.

HDP’nin kapatılması saldırısını temel merkezi gündem olarak ele alan ve bu konuda bütün gövdesini harekete geçirecek planlama somutluğu ile karşı karşıya olan BMG; Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesi ve vekilin Meclis Genel Kurulu’ndaki direnişinde enerjik kitle ajitasyonu ile hareket kazanmış, eylemlerde boy göstermiştir. Sürecin devamı ve nihayet kapatma davasının açılması ve Kobanê yargılaması karşısında BMG’nin aynı enerjik diziliş ve duruşu sergileyemediğini görürüz.

Kelepçesi çıkarılan rüzgâr: 1 Mayıs

Kampanyanın son etabı olarak 1 Mayıs hazırlığı ve eylemleri BMG’nin Nisan ayı boyunca gündeminde olmuş, 1 Mayıs’a özgü materyaller çıkarılmış, çalışma planları yapılmıştır. Çalışmalar boyunca önlük, afiş, pankartla yekvücut olarak görürüz BMG güçlerini. Tarih olarak öne çekilen 1 Mayıs kutlamalarında da bir kortej olarak yer alır BMG.

Politik özneler ve ezilenlerin direnişi ile faşist şeflik rejimi arasında temel bir saflaşma ve muharebe konusu olarak günler önceden tartışılmaya başlanan, pandemi bahanesi ve tam kapanma yalanıyla tam bir kuşatma altına alınmak istenen 1 Mayıs çarpışmasında BMG duruşu ve tablosu da parçalıdır. Durum tam bu anda BMG’den önemli bir tarihsel sorumluluğun alınmasını ve tüm direnişlerin önünü açacak pratik bir duruşun geliştirilmesini beklemektedir. Hedef bellidir; sokakta olmak, Taksim’e çıkmak! Yasaklara 1 Mayıs’ı teslim etmemek, faşizme boyun eğmemek.

BMG’de 1 Mayıs tartışmaları hedef belirleme, yön tayini açısından parçalıdır. Newroz alanlarının kitleselliği, kutlamaların yaygınlığı ölçüsünde bir 1 Mayıs planlaması tartışmanın bir yönünü oluşturur. Faşist şeflik rejiminin karşısında birleşik kitle duruşun geliştirilmesi ihtiyacı ile an’ın, andaki saflaşmanın gereği, ihtiyacı karşı karşıya gelir. Tartışmanın bir yanı ihtiyaçlar ve taktiğin inşası zemininde ilerlerken, esası ise BMG’de somutlaşan rol ve misyon bilinci ve duruşu ile ilgilidir. Ezilenlerin kitlesel bir başkaldırısına dönüşmesin diye faşist yasaklar ve zor ile kuşatılan 1 Mayıs, antifaşist direnişle özgürleştirilecek; ezilenlerin özgürlük, adalet, eşitlik mücadelesinin önü faşizmin üstüne üstüne yürümekle, icazetçiliğin, makullük ya da grupçuluk sınırlarında dolaşan eylem taklitçiliğinin alt edilmesiyle açılacaktır. Bu sorumluluk en başta BMG’nindir.

Tartışmaların sonunda BMG 1 Mayıs günü Taksim’e, alanlara, kent meydanlarına, mahalle mahalle sokak sokak eylemde olmaya, yasaklara karşı barikatları aşmaya çağırır. Bu yalın ifadeler eyleme de en yalın, en duru halini kazandırır. 1 Mayıs günü coşkun akan bir ırmak gibidir birleşik antifaşist direniş bölükleri. BMG ve Birleşik Gençlik Meclisleri (BGM), öncü sendikacılar farklı kollardan Taksim’e yürüyüşe geçer. Yürüyüş ve direngenlik, halka sesleniş ve sloganlar, kol kola giriş ve her kopan parçada ikili-üçlü yeniden yeniden yürüme ısrarı tek bir şeyi söyler; yasaklarınız hükümsüzdür! İstanbul’un emekçi semtlerinde, Ankara’da, İzmir’de de sokaktadır BMG. Yasakları, barikatı aşmanın eylemli anlatımı başarılmıştır!

BMG’nin ve emekçi sol hareketin tutarlı antifaşist parti ve örgütlerinin 1 Mayıs direniş pratiği, faşist şeflik rejimine karşı birleşik antifaşist mücadeleyi daha da geliştirmenin esaslı bir gücü, imkânı olmuştur.

1 Mayıs’a kadar ilanı yapılmış politik kampanya süresince BMG, tek tek bileşenlerin gerçeği, örgüt yapısı ne olursa olsun toplamda bir enerji, toplamında bir yaygınlık ve örgütsel ağırlık oluşturabildiği somuttur. Bu birleşik duruşun manyetik çekim alanının genişliği somuttur. BMG adına üretilecek her sözün ve pratiğin ezilenler ve egemenler cephesindeki siyasi etkisi somuttur. Şimdi geriye dönüp yeniden baktığımızda tabloda görünen şey; bu imkânların politika ve örgütte karşılığını üretecek kararlılık ve iradenin geliştirilmesi, daha da genişletilmesidir.

Şimdi nerden ilerlenecek?

Antifaşist birleşik mücadeleye nitelik kazandırma, güçlendirme, genişletme, toplamda cepheleşmenin daha ileri bir düzeyine geçme hedefi, kapsamlı görevler bütünüdür. BMG bu görevler skalasında henüz, pratik politikanın üretimi, çalışma tarzı kazanma, birlikte çalışma deneyim ve kültürünün kazanılması aşamasındadır. Yani meselenin girişinde ve fakat sıçramalı gelişmenin en imkanlı yerinde durmaktadır.

Bileşenlerinin kimilerinin kampanya tarzında çalışma deneyiminden, anlayışından yoksun oluşu pratik politika hattını yer yer durağanlaştırmış, toplamda ‘yeni durum’un anlaşılması ve buna adapte olmada zorlanmalar beklemelere, zaman kayıplarına, kimi gündemlerin kıyısından geçmeye neden olmuştur. Fakat bu çabanın iradi, kasıtlı biçimde geliştirilmesi BMG için bir iç enerji üretimine de tekabül eder aynı zamanda. Merkez ve yerel uyumunda ilerleyen bazı gündemler ve pratikler bunu somut biçimde göstermiştir.

BMG işleyişinde politika yapış tarzının birleşik politik merkezin yaratımı ile kazanılması geleceği içinde, siyasi yaşamımız ve ezilenlerin siyasal kurtuluşu için de belirleyicidir. Toplumun her kesiminde itiraz birikiyor, direniş odakları gelişiyor. Antifaşist öfke ve bilinç düzeyi yükseliyor. Fakat kitle hareketi faşist saldırganlığı püskürtebilecek bir çaba ve niteliğe ulaşabilmiş, savunma pozisyonundan çıkıp saldırı pozisyonuna geçebilmiş de değil. İşte BMG’nin politik önderlik ve taktiğinin odağında durması gereken bu sorunun ezilenlerin birleşik genel direnişinin örgütlenmesi, antifaşist mücadelede saldırıya geçişin hazırlanması temelinde çözümüdür. Bu görev BMG’ye iki misyon yüklüyor; mücadelenin daha etkili, daha sonuç alıcı biçimlerini kullanmakta cüret ve irade; mücadeleci kuvvetlerin faşizme karşı daha geniş birliğini sağlamakta ısrar ve inisiyatif. BMG’nin bu iki görevde somutlaşan bir çalışma tarzı, anlayış birliği ve pratik politik hat kazanması önceliklidir. Bu doğrultuda atılacak her adım, faşist şeflik rejimine karşı mücadeleyi geliştirmek, faşizmi yıkma ve politik özgürlüğü kazanma şiarına yansıyan politik iddia ve perspektife yaşam kazandıracaktır.

BMG durmaksızın daha geniş kitleleri mücadeleye seferber etmenin programı, söylemi ve pratiğini inşa etmeli, faşist iktidar bloğu karşısında boyun eğmeyen kitle hareketine birleşik mücadele yeteneği kazandırabilmelidir.

BMG, merkezi ve yerel örgütlenmelerini oturtarak, merkezi bir dizilişe kavuşmalı, böylelikle yer yer düştüğü yerel-kesimsel eylem birliği formundan çıkarak, siyasi merkezileşme hattına girmelidir. Merkezi yapının kazanılması, merkezi yapının karar ve direktifleri ile bağlı yerel örgütlenmelerin oluşturulması birleşik politik merkezin yaratılması, ‘birlikte özneleşme’ sürecinin etkileşimli gelişimi bakımından önemlidir. Kendi başına iç örgütsel görev-gündem gibi duran bu konu, düpedüz politik önderliğin kazanılmasında somutlaşan ve çözüme girişildiği anda tek tek siyasi öznelerinin etkileşimi zemininde ortaya çıkacak sinerji ile esaslı bir hareket yaratacak bir durumdur. Sadece örgütlenerek, örgütlü dizilişle BMG seslendiği ve kendisinden beklenti halinde olan kesimlere önemli bir politik odak duruşu-misyonu kazandırabilir.

BMG için esaslı meselelerden biri de cepheleşme stratejisine uygun temelde yoldaşlık ilişkilerinin inşası, birleşik bir yapının temsilcileri olmanın dili, söylemi ve duruşunun kazanılması görevidir. Siyasi eleştiride, örgütsel yaşamın temel birleştiricisi, değiştiricisi olan eleştiri-özeleştiri mekanizmasının kurulmasında, iç ideolojik mücadelede yapıcı, geliştirici konumlanışı elden bırakmadan, bu temelde çıkacak her tartışmayı ağırlığınca, yerinde-zamanında yapma sorumluluğu göstererek yol alınmalıdır. Siyasi doğrular ya da hatalar, ideolojik ölçüler ya da kaymalar, bileşenin varlık amacı ve varlığını belirleyen programatik ve birleşik devrimci mücadele temelinde oluşturulmuş pratik zemin unutulmadan ele alınmalı, gerekli kolektif zeminlerde gündem yapılmalı ve sonuca ulaştırılmalıdır. Bu tartışmalar birer polemik işlevi görmekten ziyade bir siyasi varlığa biçim verme, ona yoldaşlık harcı kazandırma, ‘birleşik özne’yi kurma tartışmaları görüş açısından yapılmalıdır.

BMG bileşiminde, eleştiri-özeleştiriyi açık temelde ele almayı halka karşı sorumluluk olarak benimsemiş siyasi olgunluk vardır. BMG bileşiminde yengiler kadar, hatta ondan daha çok yenilgilerden öğrenmenin getirdiği sadelik, tevazu ve deneme cüreti, yenilenme tutkusu vardır. BMG bileşiminde halk sevgisinde, enternasyonal duruşta, dayanışma bilinci ve kendini ortaya koyuşta cisimleşen ideolojik kurucular mevcuttur. BMG bileşiminde bedeller, cüretle öne atılışlar, dağlardan yerin yedi kat altına, devrim topraklarından faşizmin hükmünü sürmek istediği coğrafyamızın sokaklarına yürüme azmi ve pratiği mevcuttur. BMG bileşiminde yoldaş olmanın, yolda olmanın, yolda dizilmenin adabı, dersi, düsturu vardır. Örnekleri çoğaltmanın yerine bakışları altında yürüdüğümüz şehitlerimizi Nubar’ı, Ulaş’ı, Şevin’i, Baran’ı, Göze’yi, Kenan’ı, Emre’yi, Sinan Dersim’i… Tutsaklarımız ve gazilerimizi ekleyelim. BMG böyle bir var oluştur.

Mühim olan en zor, en çözülmez-çıkılmaz gibi görünen anlarda bu gerçeğin farkında, bilincinde, duygusunda ve duruşunda olmaktır. BMG’nin kurucu yapılarının bütün militanlarının görevi önce bu duruşu kendinde kazanmak ve BMG’yi bu birleştirici politik, örgütsel, ideolojik birikime vardırmaktır.

Marksist Teori

Yaygın Süreli Yayın
Varyos Yay. San ve Tic. Ltd. Şti. İmtiyaz Sahibi: Şengül Güneş Bali
Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Şengül Güneş Bali

Bize Ulaşın

Çakırağa Mah. Çakırağa Cami Sokak Birlik Apt.
No: 8/10 Aksaray/İstanbul (0212) 529 15 94
E-posta: info@marksistteori.org Twitter: @mt_dergi