Burjuva Meclis Seçimlerine Doğru Sermaye Partileri Ve Emekçi Sol

Erkene alınmazsa, burjuva meclis için yapılacak genel seçime 6 ay kaldı. Bu seçim, egemen sınıf kliklerinin partileri için de, emekçi sol hareket için de önem taşıyor.

Diktatörlüğün ve sermaye oligarşisinin genel çıkarlarıyla birlikte, Türk burjuvazisinin çeşitli kesimlerinin özgün ve dönemsel çıkar ve politikalarını öne çıkaran değişik sermaye partileri, işçileri ve ezilenleri peşlerine takmak için harekete geçtiler bile. Demagoji, yalan vaadler, şovenizm, ırkçılık, dinin afyon hali, güç gösterisi, aldatma teknikleri, kitle psikolojisini yönlendirecek gerici, faşist saflaştırma biçimleri ortalıkta kol gezmeye başladı.

AKP, hakimiyetini pekiştirmek, rakip burjuva partileri ve grupları biraz daha etkisizleştirmek, polis terörü devleti çizgisine meşruiyet sağlamak, gerici bölge politikasını sürdürmek, dinsellik ve burjuva milliyetçiliği damgalı ideolojisine yeni yasal ve anayasal dayanaklar kazandırmak, başkanlık sistemi projesini gerçekleştirmek, toplumsal muhalefet ve toplumsal mücadele güçlerinde halklarımıza karşı umutsuzluk, güvensizlik yaratmak hedefli bir sonuç elde etmek istiyor.

CHP, moral kazanmak, birleştirici, yapıştırıcı olmaktan çıkmış Kemalist devlet ideolojisini yeni koşullara uyarlayarak ayakta tutmak, bu ideolojiyle bağlı burjuva siyaset sınıfının, silahlı ve silahsız bürokrasinin mevzilerine dönüş kapılarını açmak, AKP'nin "değişim" veya "demokratikleşme" vaadine sunulan kitle desteğinin yönünü kendine çevirmek, Kürt halkından tecrit olmuşluk düzeyini aşağı çekmek, Alevilerin kopuşunu durdurmak, parti yapısının ve kitlesinin daralmasını, parçalanmasını hızlandıracak bir moral bozukluğunu önlemeyi hedefliyor.

MHP, Kürt ulusal demokratik hareketinin Kuzey Kürdistan'daki fiili kazanımlarını hukukileştirmesini, Rojava'nın güncellediği Kürdistan gerçeğinin inkarcı sömürgeciliğe kendini kabul ettirmesini, Türk halk kitleleri içinde "barış" istek ve yöneliminin güçlenmesini, devrimci hareketin gelişip serpilmesini, ırkçı-faşist partilerin şovenist etki altındaki kitle içinde bile meşruluk zemininin daralmaya devam etmesini önlemeye odaklanan bir planla hareket ediyor.

Emekçi sol henüz yolun başında. Birleşik Cephe partisi HDP dışında sürece hazırlıklı bir odak yok.

HDP'de yer almayan devrimci ve antifaşist partiler, gruplar şimdilik seçim taktiği oluşturmakla meşguller. Kendinden hareket etme, şovenizm ve sosyal şovenizm etkisindeki kitlelerle iyi geçinme, seçimlerin politik önemini kavrayamama, parlamenterist ihtiraslar, kibir ve grupçuluk gibi etkenlerden biri veya birkaçı HDP dışında kalma çizgisi izleyen emekçi soldan parti ve örgütlerin ezici çoğunluğunun hareket tarzları üzerinde güçlü bir basınç kurmaya devam ediyor.

ÖDP ile Güler-Okuyan TKP'si ve Çulhaoğlu-Baş TKP'sinin omurgasını oluşturduğu Birleşik Haziran Hareketi (BHH) ittifakı "sınıf eksenlilik, emek eksenlilik" adına Kürt ulusal demokratik hareketiyle bir seçim bloku kurmama, fakat şovenist burjuva milliyetçi CHP'yle ittifak imkanları arama eğilimini koruyor! Anti AKP'cilik ve parlamenter çözüm temellerindeki birlik ve başarı arayışlarıyla, tek tek partilerin kendileriyle sınırlı amaçlardan hareket etme tavrının sürtünmesinden doğacak sonuçlar, BHH'nın bir seçim bloku olup olamayacağını da belirleyecek. Şüphesiz bu, BHH'nin seçim sonrası durumunu derinden etkileyecektir.

EMEP, "sınıf eksenlilik, emek eksenlilik" lafızlı partilerden biri olarak, Birleşik Cephe partisini yetersiz, dar buluyor ve burjuva soluna doğru genişlemeyi vaaz ediyor! EMEP'in ekonomist-sendikalist zihniyeti, bir zamanlar Karayalçın ve SHP şemsiyesi altındaki seçim blokunun hararetli savunuculuğu ve özeleştiri yeteneğindeki korkunç zayıflık hatırlanacak olursa bu şaşırtıcı olmaktan çıkar. Kendiyle sınırlı amaçları merkezde tutan ve parlamenter temsiliyete kilitlenmiş bir parti olarak EMEP'in eğiliminin son dönemeçte mecburen HDP ağırlıklı olacağını öngörebiliriz.

Emekçi solun devrimci bölüklerinden TKP/ML'nin, burjuva meclis modelinin-aygıtının tarihsel eskimişliğiyle, burjuva meclis seçimlerinin politik canlılığı veya politik önemi ayırımını kabul ve ilan ettiğini 2011 genel seçimlerinden biliyoruz. Ve dikkate değerdir, o seçimdeki taktiği salt kendine dönük amaçlar üzerine kurulu değildi, birleşik demokratik ve devrimci gelişimin ihtiyaçlarını da kapsıyordu. Birleşik Cephe'yle ilişkilenişindeki sınırlılığa karşın, bu seçimde de, birleşik demokratik ve devrimci gelişme ile özgüçlerini büyütme ihtiyaçlarından hareket etmesi, bir başka ifadeyle, genel ve partiye özgü çıkarları birleştirmesi sürpriz olmayacaktır.

MKP, 2011 genel seçimlerinde Dersim'in, ulusal demokratik ve devrimci hareket karşısında gerici düşünceler, duygular taşıyan kesimleriyle, 2014 yerel seçimlerinde ise sosyalşoven TKP ile kader birliği yaptığı hatırlarda. Kendisiyle sınırlı amaçları mutlaklaştırmanın yarattığı bu trajik sürüklenişin aşılabileceğini gösteren bir veri henüz yok.

DHKP-C'nin "seçimleri protesto" tavrı açıklaması, buna karşın bir boykot örgütlemek şöyle dursun, siyasi etkisi altındaki kitlesinin şovenist burjuva milliyetçi CHP'ye oy vermesini engellememesi, hatta bu tipten ilişkilerle kimi imkanlar elde etmeye çalışması kimseyi şaşırtmayacaktır.

Seçimlere Hdp Olarak Katılmak Dönemin Doğru Tercihidir

Nasıl ki, 2007 genel seçimleri faşist generaller partisinin, Çankaya'yı elde tutmak için mecbur kaldığı bir düello olmuş, sonuçta onu mevzilerinde tutunamaz duruma sürüklemiş, AKP'nin ve Fetullah Gülen örgütünün önünü açmışsa, 2015 genel seçimleri de anayasa yapacak çoğunluk için yüzde on barajına sarılmaya mecbur kalmış AKP'nin düşüşünün, alternatif olarak devrimci demokratik odakların yükselişinin önünü açma potansiyel ve olanağı içeriyor.

Böyle bir özgünlüğü koşullayan, böyle bir potansiyel ve olanağı üreten etkenler nelerdir?

1 - Halklarımızın ilerici, demokrat kesimleri için, Haziran ayaklanması, izleyen sürecin Türkiye cephesindeki demokratik ve devrimci dalgaları, Kobane direnişi, 6-8 Ekim serhildanı, Türkiye kentlerinde belirginleşen Çankaya seçim başarısı,

2 - Sermaye partilerinin etkisindekiler de dahil geniş işçi ve ezilen yığınlar için, Soma ve Ermenek işçi katliamında somutlanan iş cinayetleri, AKP'nin dört bakanda simgelenen rüşvet ve yolsuzluğa batmışlığı, AKPFetullah Gülen örgütü çatısmasıyla ortaya saçılan pisliklerin katı dünyeviliği, dinci faşist DAİŞ'le AKP işbirliğinin gizlenemez hale gelişi, Tayyip Erdoğan'ın bin odalı sarayda cisimleşen Çankaya pratiği, MGK bayrağını yükseltmekten, seçim barajına dört elle sarılmaktan bile kaçınamayan AKP'nin "değişim" veya "demokratikleşme" vaadleriyle sağladığı enerjinin en düşük voltlara gerilemesi,

3 - Kuzey Kürdistan'dan sonra, Türkiye'de de bir devrimci durum oluşması,

4 - Burjuva mecliste temsil edilen veya edilmeyen sermaye partilerinin, işçilerdeki ve ezilenlerdeki arayışlara, tepkilere ve öfkeye kanal olabileceklerine dair inandırma, sürükleme gücü taşımamaları,

5 - Rojava devrimi ve Ortadoğu'da devrimci durum.

Bütün bunlar, 2015 genel seçimlerinin halkların demokratik seçeneğini yeni bir iddiaya ulaştırmak ve faşist inkarcı sömürgeciliğin krizini derinleştirme imkanı sunmak kadar, halkların birleşik cephesinin baraj riskini göze almasının ve seçime parti olarak katılmayı kararlaştırmasının neden doğru olacağını da ortaya koyuyor. Bu eşiği aşacak bir irade sergilemek yerine, burjuva mecliste temsiliyeti güvencelemeye daraltılmış bir taktik, politik durum ve ihtiyaçların gerisinde kalacak, kitlelerin öncü bölüklerinde güvensizlik, umutsuzluk ve irade kırılması yaratacaktır.

İlerici Demokratik Etkiyi Yayma Ve Moral Durumunu Değiştirme İmkanı

Genel seçimlere, birleşik mücadelenin, yaşama ve mücadele etme gücü konusunda belirli bir güven oluşturmuş partisi HDP'yle girmenin yaratacağı imkanların en önemlilerinden biri, neredeyse tüm şehirlerde ilerici demokratik etkiyi ve atmosferi yaymakta somutlanacaktır. Karşılaşılacak zorluklar, provokasyonlar ve ödenecek bedeller ne olursa olsun, faşist inkarcı diktatörlüğün şovenizm ve gerici önyargılar kilidi altında tuttuğu kentlerde, kasabalarda, köylerde yürütülecek çalışmalar, uyanmakta olan ilerici güçlerin toparlanması, örgütlülük ve harekete geçmeye yönelmesi, yeni kesimlerin demokratik ve devrimci hareketle bağ kurması, özgürlük, adalet, halklara eşitlik ve sosyalizm mücadelesinin meşruiyet alanının genişlemesi, diktatörlüğün ve sermaye partilerinin kitle tabanlarının daraltılması yolunu açacaktır. Özellikle kadınların ve gençlerin saflarında böyle bir dinamiğin açığa çıkarılması tümüyle olanaklıdır. Bu yöndeki başarılar ve moral durumunun değişmesi, sıçramalı politik gelişimleri hazırlayacak önemli bir dinamik olacaktır.

Böyle bir perspektif ve hedefle yürütülecek seçim çalışmaları, aynı zamanda, yurtsever hareket dışta tutulursa, emekçi solun hem devrimci, hem de antifaşist öznelerinin kitlelere gitme, siyasi çalışma alanlarını genişletme, büyük ölçekli kitle çalışması yapma, kitlelere güven konusundaki zaaf ve zayıflıklarını, iddia yoksunluklarını kırmaya da ciddi bir katkıda bulunacaktır.

Örneğin, iş cinayetleri, kadın cinayetleri-kadına şiddet, doğal çevrenin tahrip edilmesi, devlet cinayetleri, işçilerin ve ezilenlerin söz, basın, örgütlenme, toplantı, eylem ve halkların eşitliği haklarına konan faşist yasaklar onmilyonların duygu ve düşüncelerinde yeni soruların, yeni yaklaşımların ve yeni yönelimlerin kapısını açmak için hazır gündemlerdir.

Hdp Emekçi Solun Dışındaki Kesimlerini De Kapsamak İçin Çaba Harcamalıdır

Halkların birleşik cephe partisi olarak HDP'nin seçimlerde salt kendiyle sınırlı amaçları esas almaması, genel devrimci demokratik gelişmenin ihtiyaçlarını gözetmesi beklenen doğru tutumdur. Bunun güncel biçimlerinden biri de, bileşimi dışındaki emekçi soldan partilerle, gruplarla, demokratik Alevi örgütleriyle, ulusal topluluk kurumlarıyla seçim ittifakına açık olmasında, bu konuda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesinde somutlanacaktır. Sürecin gerisinde kalmamak için, HDP'de cisimleşecek daha geniş bir seçim bloku yolunda sergilenecek çabalarla, seçim imkanına dayalı ajitasyon, propaganda ve örgütlenme çabalarının el ele yürütülmesinin önemi, tartışma gerektirmeyecek netliktedir.

HDP'nin, burjuva soluyla seçim ittifakından uzak durması ise halkların demokratik seçeneği olma, sermaye partileri karşısında emekçiler ve ezilenler için bir politik odak olarak anlam kazanma iddiasının duruma uygun gereğidir.

Marksist Leninist komünistler, burjuva meclisin yenileneceği 2015 genel seçimlerinin, işçi sınıfı ve ezilenlerin diktatörlüğe, inkarcı sömürgeciliğe ve kapitalist düzene karşı mücadelesinin yeni alanlara genişlemesi, emekçi halklarımızın moralinin ve daha ileriye yürüme arzusunun yükselmesi, faşist rejimin krizinin şiddetlendirilmesi, sermaye partilerinin kitle tabanlarının zayıflatılması imkanına dönüştürülmesi için tüm birikim, kuvvet ve yeteneklerini eksiksiz seferber edeceklerdir.

Marksist Teori

Yaygın Süreli Yayın
Varyos Yay. San ve Tic. Ltd. Şti. İmtiyaz Sahibi: Şengül Güneş Bali
Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Şengül Güneş Bali

Bize Ulaşın

Çakırağa Mah. Çakırağa Cami Sokak Birlik Apt.
No: 8/10 Aksaray/İstanbul (0212) 529 15 94
E-posta: info@marksistteori.org Twitter: @mt_dergi